Her ekonomik krizde bu üç ürünün satışları patlar, üretici firmalar taleplere yetişebilmek için uğraşırlar. Gece vardiyaları koyar, personel sayılarını artırır, üretim hatlarını alarma geçirir, yoğun imalatta kaliteyi düşürmemek için risk planları, yüksek talebe hammadde yetiştirecek alternatif tedarikçi zinciri yedeklemesi gibi bir sürü önlem devreye alırlar. Makarna, ketçap ve kadın çorabı üreticileri her ekonomik krizde çok yüksek paralar kazanırlar. Görünen o ki 2022 yine bu üçlünün yılı olacak.
Makarna zaten ekonomik krizlere alışık toplumumuzun ve öğrenci evlerinin hayat kurtarıcısıdır. Kaynar suya atıp arada karıştırarak on dakika haşladınız mı doyurucu bir yemeğiniz olur. Bizde tereyağlı, bol salçalı ve kıymalı olanı sevilir ama önümüzdeki günlerde artık lüks tüketime girme olasılığı büyük olan tereyağı-salça-kıyma üçlüsü evde yoksa veya bunlar bütçeye dar geliyorsa ucuz ketçabı basıverin gitsin, eni konu bir lezzet elde edersiniz ve ev ahalisini doyurursunuz. Bir seferinde çubuk, ötekisinde kelebek, sonrakinde düdük makarnayı haşlayıp haftada üç veya dört gün sofraya getirebilirsiniz eğer krizin etkilediği kişilerdenseniz. Fakat haliniz vaktiniz yerinde ve kriz sizi pas geçiyor olsa bile Nuh’un Ankara Makarnasını iyice haşlayıp domates salçası sosu ve üzerine peynir rendelenmiş bir tabak dolusu yemek gibi bir lezzet var mı gastronomi dünyasında? İtalyan tarzı olan az pişmiş ve afilli restoran garsonlarının sorduğu gibi “Aldante” diri makarna olayı ise bizde tutmadı. Biz makarnayı da eti de iyi pişmiş severiz.
Ketçap bizde ilk başında “Domates ülkesine ketçap mı ithal edilirmiş?” diye yadırgansa da artık çok seviliyor. Yeni nesil çocukların önüne bir tabak patates kızartması ve bolca ketçabı bırakın, bu birleşimi yiyince veletlerin mutluluktan yüzleri değişiyor. Covid paniği ilk başladığında her süper marketin girişinde birkaç kiloluk makarna paketi ve bu pakete sıkıca bantlanmış bir koca şişe ketçap ve aynı boyda bir şişe mayonez karşılıyordu bizi ve bu görüntü çok moral bozucu oluyordu. Bir yandan da haksızlık etmemek lazım, belki de paniğe kapılmamamızı, makarna ve ketçap ile hayatta kalabilmemizin mümkün olduğunu fısıldamaya çalışıyordu bize o paketler…
Dünya üzerindeki ilk ketçabı yine Çinliler yaptı ama içinde domates yoktu, çeşitli deniz ürünlerinden oluşuyordu. 1824 yılında Amerikalı Mary Randolph yayınladığı yemek kitabında ilk domatesli ketçap tarifini verdi. Çiğ domates ile yapılan bu sos günümüzdeki ketçap gibi uzun ömürlü değildi. O nedenle uzun yıllar boyunca ev kadınlarının mutfakta pişirdikleri kendi halinde bir sos olarak kaldı. Derken 1876’da günümüzün meşhur markası olan Heinz’in ilk sahibi Alman asıllı ama Pensilvanya sakini Henry John Heinz ketçap üretmeye karar verdi. 1905 yılında Heinz fabrikalarında ketçabın içeriğindeki çiğ domates, salça ile değiştirildi ve sirke miktarı iyice artırıldı.
Dünya üzerinde ketçap mevzusu işte o zaman patladı. Bu asidik tada bayılan Amerikalılar bir anda 5 milyon şişeyi tüketiverdiler ve ketçap küresel bir sos oldu. Domates salçası, şeker, sirke, zeytinyağı ve nişasta ile yapılan bu sos etlere ve özellikle patates kızartmasına çok yakıştırılıyor. Türkiye’de ilk ketçabı 1958’de efsane şişe domates suyunun yaratıcısı Tamek yaptı. Bir şişe Tamek domates suyu, tereyağında kavrulmuş un ve azıcık süt birleşimi ile şahane bir domates çorbanız oluyor. 1997 yılında Heinz markası Türkiye’ye giriş yaptı, nedeni de ülkemizin giderek artan çocuk nüfusu idi. Heinz fabrikalarında Türk malı domates salçası kullanıyor, zaten biz Alman severiz. Artık mütevazi market raflarında bile envai çeşit ve marka ketçap bulmak mümkün.
Ekonomik krizlerde kadın çorabı satışları neden patlar? Çünkü alım gücü düşen ev kadını alışverişe gittiğinde artık kendine ne giyim eşyası alabilir ne de bir terlik. Bir nebze iyi hissetmek için ucuz ama kadınca bir şey almak ister, bu amaca hizmet eden tek şeydir ince kadın çorabı. O nedenle ne zaman dolar patlasa ince kadın çorabı satışları da tavan yapar.
Hele ki kadıncağız ev kadını ise; yani haberlerde izlediği korkunç fiyat artışları, cari açıklar, işsizlik riski, belirsiz kur kadıncağızın ödünü koparıyor ama elinden hiçbir şey gelmemesinin çaresizliğini yaşıyorsa, ince kadın çorabı bu kadıncağızın kafayı yememesi için bir sigorta görevini üstleniyor.