Ülkemizde okur-yazar kitlesi gün geçtikçe azalıyor

Ülkemizde okur-yazar kitlesi gün geçtikçe azalıyor

M. UMUT KARAKÜLAH / ANKARA

BİRBİRİNDEN bağımsız ve sürükleyici 11 hikâye içerisinde felsefe, sosyoloji, psikoloji, tarih, matematik kırıntılarını bulacağınız “Ruh ve Zaman – Şizofren Hikayeler” kitabının yazarı Deniz Kenan Kılıç’ gazetemizde konuk ettik.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Matematik Bölümü mezunu Kılıç, sayısal zekanın ön planda olduğu alanlarda okuyup çalışırken, bir yandan da sözel zekayı daha çok kapsayan yazarlık mesleğine de yönelerek çok çalışmaya başlamış.

Ülkemiz okur- yazar kitlesinin oldukça az olduğunu belirten Deniz Kenan Kılıç, özellikle genç nüfusun da geleceğe yönelik planlarının ve hedeflerinin olmadığından ötürü üzüntüsünü ifade etti.

İçtenlikle sorularımızı yanıtlayan Deniz Kenan Kılıç, geleceğe yönelik planlarını açıklarken de iki ayrı roman üzerine çalışmalarını sürdürdüğünü sözlerine ekledi.

- Zafer Gazetesi: Deniz Kenan Kılıç'ı tanıyabilir miyiz?

- Deniz Kenan Kılıç: 1989 yılında Ankara'da doğdum. İlkokulu Ankara okudum. Babamın görevinden dolayı bir süre ABD'de bulundum. 1 sene Amerika'da okuduktan sonra Ankara'ya geri döndüm ve eğitimimi tamamladım. ODTÜ Matematik mezunuyum. Finansal matematik alanında master yaptım. Doktorayı da bitirmek üzereyim. 5 senedir Savunma Sanayi'nde çalışıyorum. Küçüklüğümden beri sayısal yönde ilerleyen bir hayatım var. İş hayatım dışında yarı profesyonel olarak tenis ve bisiklet ile ilgileniyorum. Yazmaya ortaokul yıllarımda başladım. O zamanlar şiir yazıyordum. Liseye geçtiğimde hikaye türünde denemelere başladım. Şuanda da iki roman kitabı üzerinde çalışmaktayım.

- Zafer Gazetesi: Kitap yazma fikri nasıl oluştu?

- Deniz Kenan Kılıç: Hikayeleri kaleme alırken birçok bilimsel alandan ve diğer türdeki hikayelerden yararlanıyorum. Son kitabımı bastırmaya karar verdiğimde felsefe, sosyoloji, psikoloji ve matematik gibi ana bilim dallarını kapsayan hikayeleştirilmiş ürünler yazdım. Yazılarımı kaleme alırken bir amacım yoktu fakat sonradan bir amacım oluştu. Sayısala önem verilmesinin insan yaşamında bireysel ve toplumsal gelişime katkı sağladığını düşünüyorum. Yazdıktan sonra böyle bir amacım oluştu. “Ruh, Zaman, Şizofren Hikayeler” kitabımın içinde 11 tane hikaye var. Cümleler okuyucuyu düşündürürken kendiyle tartışmasına olanak sağlıyor. 

- Zafer Gazetesi: Ruh, Zaman, Şizofren hikayeler kitabından detaylıca söz eder misiniz?

- Deniz Kenan Kılıç: Kitabımda tarihten matematiğe matematikten gerilime kadar uzanan bir kısım var. Şizofrenliği anlatan gerçek hikayeler bulunuyor. 11 ayrı hikayenin hepsi aslında ağır ağır okunması gerekiyor. Kitabın içeriği hayattaki gözlemlerimin bir araya gelmesi ile alakalı. Evreni belki anlarız düşüncesi ile biraz da tartışmaya yönelik.

- Zafer Gazetesi: Bundan sonraki süreçte yazmak üzerine ne gibi projeleriniz var?

- Deniz Kenan Kılıç: Şuan elimde okuyucularla buluşmayı bekleyen iki tane roman taslağı var. Yine gerilim, felsefe ve birçok bilim dalından faydalanılan bir tür olacak. Söz konusu roman çalışmasının yaklaşık 2 senesi var. bununla birlikte bir de şiir kitabı çıkarmayı düşünüyorum. Şiirler, serbest ölçekli ve düşünsel tarzda olacak. Aşk şiirleri yazamıyorum.

- Zafer Gazetesi: Ülkemizdeki insan yapısını ve okuyucu kitlesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Deniz Kenan Kılıç: Ülkemizde ne yazık ki değerli okur- yazar kitlesi oldukça az. Türkiye'de ünlü mankenlerin yazdığı kitaplar ve ergenlere yönelik hikayeler çok satıyor. Bence bakış açısı gelişmeli. Ama yine de ülkemizde kitap okuyanlar çoğaldı.

- Zafer Gazetesi: Okuyucu kitlesi olarak üniversite öğrencilerini nasıl değerlendirirsiniz?

- Deniz Kenan Kılıç: Üniversite öğrencilerinde çok daha fazla merak var. Ancak bizden önceki nesil daha bilgili ve daha donanımlı. Günümüz öğrencileri daha sallamaz ve hedefsiz. Duygusal olarak da daha dağınık bir gençliğin olduğunu görüyorum.

- Zafer Gazetesi: Gazetemiz aracılığı ile okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

- Deniz Kenan Kılıç: Öncelikle herkesin kendi donanımını bir şekilde artırması gerekiyor. Kendini donatan insanların bir şeylerle mutlaka uğraşması gerekiyor. Yazıyla, sporla ya da sanatla başka ufuklara dalmak insana iyi gelen şeylerden. İnsanın bir şeyleri üretmesi çok iyi oluyor.