Suyu içilmeyen semtlere SETAŞ’tan ek arıtma önerisi

KARDELEN UÇAK

Fizibilite çalışmaları, projelendirme, tasarım, imalat, devriye alma, mühendislik ve servis sonrası bakım hizmetler gibi çalışmaları kapsayan firma, taşınabilir konteynırlar ile müşteri isteğine bağlı olarak geri dönüştürülebilir atık su miktarı sağlıyor. Çevre Yüksek Mühendisi Merve Sezen Kurt, “Atık su, geri kazanım tesisleri ve arıtım gerçekleştiriyoruz. Fizibilite çalışmaları, projelendirme, tasarım, imalat, devriye alma, mühendislik ve servis sonrası bakım hizmetler gibi çalışmaları SETAŞ olarak sağlıyoruz.” diyerek SETAŞ’ın çalışma prensiplerini belirtti.
“SODA YA DA KİREÇLE AĞIR METALLER ÇÖKER”
Kimi şehirlerde içilen suyun ağır metaller içermesiyle sağlıksız ve hastalık yapıcı bileşenler içerdiğini vurgulayan Mühendis Sezen Kurt, “Bazı bölgelerde içme suyunda tehlike olabiliyor. Dezenfeksiyonu tam yapılmalı veya dezenfeksiyon yetmiyorsa ek bir arıtma sistemi geliştirilmeli. Ağır metaller için özellikle çöktürme ünitelerinde çalışılabilir. Eklenilen soda ya da kireçle beraber ağır metaller çöker.” diye öneride bulundu.
“SEKTÖRLER SU TASARRUFU İÇİN GERİ DÖNÜŞTÜRÜP KULLANMALI”
Söz konusu fuarda geri dönüşüm üzerinden suyun merak konusu olduğunu, suyun arıtımı hakkında birçok soru geldiğini dile getiren Kurt, “Bu fuarda su geri kazanımı çok gündemde. Herkes bize evsel suları nasıl kazanabiliriz diye soruyor. Özellikle günümüzde maden sektöründe kullanılan su tonajları arttı. SETAŞ olarak bunların yapımını, anahtar teslimini ve desteğini sağlıyoruz. Biliyorsunuz, bu konuda birçok su israf olabiliyor. Bizler sektörleri kullandığı suları geri dönüştürüp arıtarak yeniden kullanmalarını sağlıyoruz. Sektörler su tasarrufu için geri dönüştürüp kullanmalı” diye konuştu.
“HER ATIK SUYUN KARAKTERİZASYONU FARKLI”
Kullanılan suyun hangi kuyudan alındığından nerede kullanılacağına kadar su karakterizasyonunu analiz etmeden önemli olduğunu aktaran Çevre Yüksek Mühendisi Kurt, “Her atık suyun, kuyu suyunun karakterizasyonu çok farklı. Rakiplerimizin bizden ayıran en önemli şey ar-ge pilot ölçekli sistemimizin olması. Taşınabilir bir konteynıra sahip. Müşteri isteğine göre tesise alıp yerinde kurulum yapıyoruz. Böylece daha sağlıklı verilerle dizayn yapabiliyoruz. Çünkü kullanılan suya göre atık suyun karakterizasyonu değişiyor. Öncelikle fizibilite çalışmasından sonra atık suyun türünü belirliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ULTRAVİYOLE VE OZONLOMA İLE DEZENFESKİYON”
Geri dönüştürülecek suyu arıtıma uğrarken gerekli dezenfeksiyonlarının da unutulmaması gerektiğini söyleyen Kurt, “Tespit ettiğimiz analizlerle beraber gerçek ölçekli tesis tasarımımıza başlıyoruz. Tesis kapasitesi, kullandığı su miktarı, bizden istenen arıtılmış su miktarı, arıtma tesisine gelen suyun kirlilik oranı gibi unsurları araştırıyoruz. Taahhüt değerlerimize göre müşterinin nasıl bir suya sahip olacağı önceden tespit ediliyor. Ultraviyole, ozonlama gibi çalışmalarla suların dezenfeksiyonu yapılıyor. Çıkış suyu daha kaliteli hale getiriliyor.” diye konuştu.