KARDELEN UÇAK
Açılış konuşmasını yapan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Meral Güler’e kolaylaştırıcı olarak eşlik eden Türk Kadınlar Birliği (TKB) Genel Başkanı Av. Sema Kendirci hazır bulundu. Söz konusu programın konukları olan Yazar ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Üyesi Yaşar Seyman, Gazeteci ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer kadın ve cumhuriyet başlıklarına değindi. Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen panelde katılımcılar da sorularıyla katıldı.
Yaş büyütme davaları, olağanüstü hallerde evlenme izni alınabilmesi gibi düzenlemeler nedeniyle mahkemelerin çocuk yaştaki evliliklere izin verdiğini dile getiren Güler, “Daha kadınların sokakta rahatça yürüyebilmesini, erkeklerle eşit iş ve yaşam olanaklarına sahip olabilmesini, aile içi kararlara katılım ve söz hakkı ile ilgili konularda, çalışmak için gerekli eğitimleri alması konusunda, eğitim ve istihdam koşullarında erkeklerle eşit olması gerektiğine dair konuları dile getirmedim.” diye konuştu.
“ADALET SÜPER KAHRAMANLIK DEĞİL”
Adalet kavramının ne yardıma koşan süper kahramanla ne de kitlenin kendi çıkarlarına göre değiştirdiği anlamı olmadığını vurgulayan TÜKD Genel Başkanı Güler şöyle devam etti: “Adalet sadece bazılarının mağduriyetinde yardıma koşan bir “süper kahraman” değildir. En önemlisi de adalet sadece çıkar gruplarının hizmetinde olan, birilerinin canı istediğinde çekmeceden çıkardığı bir maşa değildir. Tanımı tektir ve nettir. Adaletin bileşenlerinin, çıkar gruplarına uydurulacak şekilde içinin boşaltılması, yerinden oynatılması toplumsal vicdanı kökünden değiştirir. Bu değişimi her yerde görebilirsiniz: Eğitimde, sağlık hizmetlerinde, sosyal yaşamda, güvenlikte, ekonomide.”
“GÜZELLİKLERİN YARATICISI KADINLAR”
“Cumhuriyetin 100. yılında yüzü gülsün diye buradayız” diyen Yazar Yaşar Seyman, “Çünkü cumhuriyetin yüzü kadınlar. Çünkü cumhuriyetin yüzünün kadın olduğunu söyleyen cumhuriyet devrimini, demokratik, laik Türkiye’de cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk şunu diyor: Yeryüzündeki bütün güzelliklerin yaratıcısı kadınlardır. Böyle bir lider. Ayrıca bir başka özelliği var. Kadınlarla çalışmayı içselleştirmiş bir lider. Bu çok kıymetli. Her yerde bunun altını çiziyorum. Bir lider gerçekten kadınlarla çalışmayı içselleştirmişse neyin lideri olursa olsun, ister bir siyasi parti ister bir sivil toplum kuruluşu ister bir sanat lideri, neyin öncüsü olursa olsun, eğer kadınlarla çalışmayı içselleştirmişse mutlaka orada başarı hikayesi, orada iktidar, orada güzellikler var. Çünkü bir kadınla çalışmayı içselleştirmek demek, kadının gücünden birikmiş potansiyelinden, kadının yeteneğinden yararlanmasını bilmek demek. İşte Mustafa Kemal Atatürk, kadınlarla çalışmayı içselleştirmiş bir lider. Cumhuriyetin yüzü kadınlar olarak başımız hep dik.” dedi.
“OYSA CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR”
Atatürk tarafından emanet edilen cumhuriyetin değerlerini 100. yıla taşıyamadıklarını ifade eden Seyman, “Ne yazık ki taşıyamadık. Bunun bir kere altını çizmek isterim. 2019’a özgü bir iki küçük rakam vereceğim. İlki: İlkokul bitirmeyenlerin sayısı 1 milyon. İlkokul mezunlarının sayısı 8,5 milyon. Lise mezunlarının 5 milyon. Üniversite mezunu 2 milyon 300 bin civarında. Ne kadar acı bir tablo. Her taraf erkek dolu. Sivil toplum kuruluşları erkek, hükumet erkek, siyasi partiler erkek. Oysa cumhuriyetin yüzü kadınlar. Bu erkekler sadece 8 Mart’ta konuşuyorlar, 5 Aralık Seçme ve Seçilme Hakkı gününde konuşuyorlar. 5 Aralık’ta konuşurken de şu yanlışın altını hep çiziyorlar: Seçme ve seçilme hakkını Mustafa Kemal Atatürk size havadan verdi. Bu büyük bir yanlış. Çünkü bu hak asla tepeden verilmedi. Bu hak alındı.” diye konuştu.
“ERKEK VE KADIN AİLEDEN ÖNCE BİR BİREY”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise, kadınların kazanımlarının yanı sıra kayıplarının da olduğunu savunarak, “En başta bu iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması. Kadının adını yok ediyorlar. Tutturmuşlar ‘aile de aile’ diye. Aile kıymetlidir, doğrudur. Ama kadın ve erkek o ailenin içinde her şeyden önce birer bireydir. Sonra bir aile vardır. Kadını aile dışında yok sayan bir anlayış iyice hakim oldu. Son getirdikleri anayasa değişikliği zorlamasında da hep aile, aile. Tabii ki aile bizim için değerli. Kadının bütününü dışlayan, tek başına ihtiyaçlarını, hak ve özgürlüklerini dışlayan, yok sayan bir anlayış” dedi.
“KADIN ERKEK BİR OLARAK ENGELLEYECEĞİZ”
Çocuk istismarını, Türkiye’ye dayatmak istediklerini iddia eden Çakırözer, “Bunu farklı adlarla her yıl getiriyorlar. Geçen yıl da getirdiler. Bunu siz kadınlar engelliyorsunuz. Bu sorunu hep beraber engelleyeceğiz. Kadın erkek bir olarak engelleyeceğiz. Hatırlarsanız, meclisin önüne yığıldık. Bunu engellemeyi başardık. Ama çok ısrarcılar. Bunu da her cümlelerinde hissediyorsunuz. Tarikat yurtlarında olup bitenler, cemaatlerin içinde olup bitenleri duymuşsunuzdur. Bunların denetlenmemesi meselesi önemli bir kayıptır Türkiye için” ifadelerini kullandı.
“UĞUR MUMCU GİBİ YAZARLARIN UYARILARINA RAĞMEN”
Arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Gazeteci Uğur Mumcu’nun, cemaatlerin, orduyu ele geçirmek için öğrencileri nasıl soktuğunu anlatan kişi olduğunu hatırlatan Çakırözer, “Yıllar önce ‘ne diyor bu adam’ dediğimiz kişinin anlattıklarını şimdi anlıyoruz. 30 yıl sonra baktığınızda darbe noktasına geldiler. İktidar diyor ki: Bu nasıl oldu? Biz bilmiyorduk. Allah bizi affetsin. Her şeyi bilerek, gözünüzün önünde oldu. Uğur Mumcu gibi yazarların uyarılarına rağmen oldu. Uyuşturucu kaçakçılarını ele alalım. 30 yıl sonra tekrar konuşuyoruz. Belki de o dönemde bin beter durumda şu anda. Ben kahroluyorum duyunca. Uyuşturucu kullanımının bu kadar düşmüş olması, yaygın bir şekilde erişilebiliyor olması, inanın çok üzücü” değerlendirmesini yaptı.