HABER MERKEZİ
29 Ekim Dünya İnme Günü kapsamında Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği YönetimKurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif TOPÇUOĞLU önemli açıklamalarda bulunarak kamuoyunu uyardı: Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği, 1994 yılından beri inme (beyin felci) alanında faaliyetgöstermekte, Dünya İnme Organizasyonu (World Stroke Organization - WSO) , Avrupaİnme Organizasyonu (European Stroke Organization - ESO) ve Avrupa İnme Birliği (StrokeAlliance For Europe - SAFE) üyesi bir sivil toplum kuruluşudur. Dernek faaliyetlerikapsamında ülkemizde inme üzerine çalışan en önemli akademik otoritedir. Çalışmalarını bubilinç ve sorumlulukla gerçekleştirmektedir.
Avrupa İnme Birliği Raporu (SAFE) her yıl inmeye yakalanan 780 bin yeni tanıya dikkatçekmektedir. Bu sayının 2035 yılında 4 milyon 630 bin civarında olacağı öngörülmektedir.İyi haber ise, inmenin zamanında müdahale ile hem önlenebilir hem de yenilebilir bir hastalıkolduğudur. Bu sebeple, Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği inme ile mücadelede hastalığın bu özelliğini her fırsatta hatırlatır. Ekim ayı da inmeden korunma ve tedavisi hakkında bilmemiz ve yapmamız gerekenlerin etkin olarak duyurulduğu bir dönemdir sadece 29 Ekim Dünya İnme Gününde değil tüm ekim ayında ve hatta tüm yıl boyunca inmeden kaçmak için yapmamız gerekenleri hatırlanmalıdır.
Ülkemizde inme ve nörovasküler hastalıklar konusundaki akademik otorite olan Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği bu zamanı “İnme Konusunda Bilinçlendirme” zamanı olarak görmekte ve tüm vatandaşlara önemli tavsiyelerde bulunmaktadır.
RİSK GRUBUNDA KİMLER VAR?
Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, risk gruplarını ve risk faktörlerini şu sözlerle tanımladı: “İnme, beyin damarlarının tıkanması ve bir kısım olguda da beyin kanaması sonucu oluşan nöral doku hasarlanması sonucu gelişen fonksiyonel kaybı ve yeti yitimini ifade eder. İnme risk faktörleri arasında ileri yaş, erkek cinsiyet ve pozitif aile öyküsü ‘değiştirilemez’ risk faktörleridir. Başta kardiyak hastalıklar olmak üzere kronik sistemik ve vasküler hastalıklar önemli ‘tedavi edilebilir’ risk grubunu oluşturur. Bu grupta kronik hastalık stabilizasyonu ile inme riski azaltılabilir.