HABER MERKEZİ
Prof. Dr. Ümit Özdağ önderliğinde kurulan Zafer Partisi’nde CP Otel Ankara’da gerçekleştirilen Ankara İl Kongresinde kurucu İl Başkanı Tuğba Mızrak Demirbağ, oyların tamamını alarak yeniden ‘başkan’ seçildi.
Oldukça yoğun bir katılıma sahne olan Zafer Partisi Ankara İl Kongresi’ne parti genel merkez yöneticileri, parti ilçe başkanları, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ Otel girişinde Ankara İl Başkanı Tuğba Mızrak Demirbağ, partililer ve Ankaralı Seymenler tarafından karşılanırken Özdağ’ın gelmesiyle kendisini bekleyen yüzlerce genç “Türküz, Türkçüyüz Atatürkçüyüz; Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” şeklinde sloganlar attılar.
“ATATÜRK’ÜN FİKİRLERİ BİZİMLE GELECEĞE TAŞINACAK”
Yapılan saygı duruşu ve hep bir ağızdan söylenen Andımız ile İstiklal Marşı’nın ardından açılış konuşmasını yapan Özdağ şunları söyledi: “Her siyasi partinin belirli sembolleri vardır. Logosu, işareti, bir semboldür. Bir işaret bir partiyi sembolize edebilir. Zafer Partisi’nin kendisine sembol olarak seçtiği marş “Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa”dır. Çünkü Cumhuriyet’in 100 yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri Zafer Partisi’nin kadrolarında gelecek 100 yıla taşımak için yürüyüşe başlamıştır. Biz Cumhuriyet’in 100. yılını inşallah 10. yıl coşkusuyla Zafer Partisi’nin yönettiği Türkiye’de kutlayacağız.”
ADALET, YOKSULLUK, İÇ SAVAŞ VURGUSU
Masum gösterilen sığınmacılar sorununun Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit ettiğini vurgulayan Zafer Partisi Ankara İl Başkanı Tuğba Mızrak Demirbağ ise şöyle konuştu: “Milletimizi yoksullukla sindirim bu çaresizliğe mecbur bırakmak istemektedirler. Kanunların uygulanmadığı gibi bu tuzağa başkaldıranları yargı önünde susturmakla tehdit etmektedirler. AKP iktidarı tüm o şanları siyasi ikbali ve menfi kaygıları ile değerlendirmektedir. Çıkış yolu aradığını söyleyen siyasi parti yöneticileri bir masada oturup, alttan birbirlerini tekmelemek ve tanımadıkları sorunların çözümleri için elle tutulan bir reçete sunamamaktadırlar. Sorunda çözümde gayet nettir. Tek eksik bunu açık yüreklilikle dile getirecek cesaretleri in olmamasıdır. Biz her zaman söyledik şimdi tekrar söyleyelim. Türk Milleti’nin egemenlik hakları, milli birliğimiz saldırı altındadır. Milli ekonomi, sanayi, tarım yerle yeksan edilmiş ve her geçen gün dışa bağımlılık artmaktadır. Sığınmacı sorunu ekonomik kambur gibi basite indirgenmek istense de Türkiye’yi iç savaşa sürükleyecek bir kitle operasyonudur.”