ALPER ŞAŞMAZ / ANKARA
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, IICEC Turkey Energy Outlook: Türkiye Enerji Zirvesi Özel Lansmanı’na çevirim içi olarak katıldı.
“DÜNYA BU SAATTEN SONRA YEN YOLA ESKİ YÖNTEMLERLE DEVAM EDEMEZ”
23 Kasım 2020 tarihinde çevirim içi olarak düzenlenen zirveye katılan ve bir konuşma gerçekleştiren Bakan Dönmez; “Dengelerin yeniden oluştuğu bu döneme damgasını vuran gelişmelerin başında teknoloji geliyor. Kendi sektörümüzden ele alırsak; teknolojinin merkezde yer alığı bir dönüşüm, salgın sonrası dönemde daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir enerji geleceği için yeni fırsatlar yaratacaktır. COVİD-19 nedeniyle dünya ekonomisi ciddi bir durgunluğa girdi. Piyasalardaki hareketlenme aşı ve ilaç çalışmalarının başarısına endekslenmiş durumda. Dünya ekonomileri elbette kayıpların telafisi için daha fazla gaza basacak. Avrupa ve ABD başta olmak üzere düşen enerji talebini yeninden canlandıracak. Bu durum da enerji yatırımları için yeni fırsat pencereleri açacak. Ancak dünya bu saatten sonra yen yola eski yöntemlerle devam edemez” şeklinde konuştu.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ CİDDİ BİR İVME KAZANDI”
Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin merkezde olduğu bir geleceğin bizleri beklediğini vurgulayan Bakan Dönmez, Türkiye’nin de bu anlamda önemli adımlar attığını belirtti. Bakan Dönmez; “YEKA’lar ve lisanssız üretimle yenilenebilir enerji ciddi bir ivme kazandı. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu gücümüz içindeki payını yüzde 60’a çıkardık. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde yüzde 45-50 seviyelerindeyiz. 2020 dünya geneli için pek iyi geçmese de, bizim açımızdan yenilenebilir enerjide önemli bir dönüm noktası oldu. 2020 Nisan ayında yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi yüzde 80’e ulaştı. Yerli kaynakların elektrik üretimindeki payı, Aralık 2018’den bu yana 23 aydır aylık bazda yüzde 50’nin üzerinde seyrediyor. 2019 yılında yenilenebilir enerji kapasite artışı bakımından 2018’e göre dünyada 15’inci, Avrupa’da 5’inci sırada yer aldık. 2020’de devreye aldığımız yenilenebilir kurulu güç miktarı Avrupa’daki yenilenebilir kurulu gücünden daha fazla oldu. 2020’nin tüm aylarında toplam güneş ve rüzgâr üretiminin toplam üretim içindeki oranı yüzde 10’un üzerinde gerçekleşti. Dünya Enerji Görünümü 2020 Raporu da; güneşi dünya elektrik piyasasının yeni kralı ilan etmişti. Türkiye’de de güneş ve rüzgârda ciddi kapasite artışı bekliyoruz” dedi.
“ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ EN TEMİZ, YERLİ VE MİLLİ ENERJİ OLARAK TANIMLIYORUZ”
Enerji dönüşümünde girişimcilik ve inovasyona çok önem verdiklerini ifade eden Bakan Dönmez; “Bu kapsama Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nu kurmuştuk. Türkiye’de teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge birikimin oluşması için 3 husus kritik görüyoruz; kurumsallaşma, kültür ve katılımcılık. Türkiye’de Ar-Ge çalışmaları genelde birbirinden bağımsız işliyor. Bu beraberinde emek ve maliyet kaybını getiriyor. Teknoloji odaklı bir enerji sektörüne doğru gidişat söz konusu. Bizim öncelikle kamu, özel sektör ve üniversitelerdeki Ar-Ge çalışmalarını tek bir havuzda toplamamız gerekiyor. Buradan doğacak sinerji, katma değerli ürün geliştirilmesine odaklı, ensek yapıda, proje tabanlı, uluslararası iş birliklerine açık bir yapıyı da doğuracaktır. Teknolojinin ortaya çıkması her şeyden önce oluşturulacak iklime, alt yapıya ve kültüre dayanıyor. Teknolojik çalışmaların bir birikime, değere dönüşmesi için teknoloji kültürünün toplumun geneli hâkim olması gerekiyor. ABD’de pek çok evin garajında dünyanın en önemli buluşları ortaya çıkıyor. Teknoloji üretimi için illa ki büyük tesislere, son teknoloji ekipmanlara ihtiyacınız yok. Her şey bir fikirden ve network’ten doğuyor. Son olarak katılımcılık; burada birden faza fikre yer açmamız ve sinerji oluşturmamız gerekiyor. Enerji verimliliği de bu anlamda üzerinde durduğumuz bir başka husus. Biz enerji verimliliğini en temiz, yerli ve milli enerji olarak tanımlıyoruz. COVİD-19 sonrası dünyada toparlanma aşamasına geçiş başladığında enerji talebi hızla artacak. Bunun tek çözümü daha fazla tesis yatırımları değil. Dünyadaki elektrik piyasaları ve tasarımları bu kadar yenilenebilir kaynağı entegre etmeye henüz hazır da değil. Burada yapılacak en önemli şey; mevcut kaynakların verimli, sürdürülebilir ve akıllı teknolojilerle tekrar tekrar değerlendirilmesidir. Daha verimli bir Türkiye hepimizin faydasına” ifadelerini kullandı.
“AKKUYU’NUN İLK REAKTÖRÜNÜ 2023’TE DEVREYE ALACAĞIZ”
“Enerjide bölgesinde etkili bir oyuncu olmak arzusundayız” diyen Bakan Dönmez; “Bu yüzden yerli kaynak kavramıyla sadece enerji kaynaklarını değil, yerli teknolojiyi de kastediyoruz. COVİD-19 sonrası yerli üretim ve ülkelerin kendi öz yeterliliklerini oluşturma gayretleri daha önce hiç olmadığı kadar önem kazanmaya başlayacak. Bu tez enerji teknolojileri için de geçerli. Artık kaynağın yerli, teknolojinin ithal olduğu yerde enerji bağımsızlığından söz edemeyiz. Güneş ve rüzgâr teknolojilerinde YEKA’larla birlikte entegre üretim tesislerimizin temelini attık. Jeotermal, biokütle, hidroelektrik gibi yenilenebilir enerjinin diğer alanlarında da önemli oranda yerlileşme sağladık. Petrol, doğalgaz arama ve sondajcılığı, lityum üretimi, nadir elementlerin üretimi ve termik santraller gibi pek çok alanda yerli üretimin, yerli teknolojinin, yer Ar-Ge’nin oranının her geçen gün daha fazla arttığını görüyoruz. Elektrik ve Doğalgaz Dağıtım Sektörümüz, EPDK’nın da destek ve teşvikleriyle bugün çok önemli Ar-Ge projelerine imza atıyor. Temiz enerji kaynaklarına yatırımlarımız elbette devam edecek. Enerji santrallerinin de önemi bu dönemde azalmayacak. Akkuyu’da işler planlı bir şekilde ilerliyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü ünitesi için inşaat lisansı verildi. İlk reaktörü 2023’te, kalan 3 reaktörü de birer yıl arayla işletmeye alacağız. Nükleer enerji bizim için nükleer teknolojinin geliştirilmesi için hayati öneme sahip. Bu teknolojinin transferi ardından yerli bilgi ve teknolojinin oluşturulması, attığımız adımların en önemlilerinden birisi olacak. Nükleer teknoloji; sağlık, tarım, uzay, haberleşme, yakıt pilleri gibi pek çok alanda geliştirilecek üst düzey teknolojinin de öncülü olacak” dedi.
“GAZIN GAZLA REKABETİ İLKESİNİ SAVUNUYORUZ”
Gelişmiş doğalgaz alt yapısı, organize toptan doğalgaz satış piyasası, uluslararası boru hatları, LNG ve FSRU tesisleriyle doğalgazda bölgenin merkezi haline geleceğimiz önemli adımlar attıklarını ifade eden Bakan Dönmez; “Karadeniz’de gerçekleşen doğalgaz keşfimizle birlikte artık yerli gaz da bu sürece dâhil olacak. Gazın gazla rekabeti ilkesini savunuyoruz. Bunun için mümkün olduğunda fazla kaynağın ülkeye girişi için gerekli alt yapıyı ve giriş noktalarını oluşturmaya çalışıyoruz. Yerli gaz oyunun kurallarını yeniden yazacak güce sahip.
Önümüzdeki dönem yenilenecek kontratlarımız için de pazarlıklarda elimizi güçlendiriyor. Türkiye’yi enerjinin sadece transfer edildiği değil, aynı zamanda fiyatlandırılmasının yapıldığı, pazarın gelişimine yön veren, alıcı ve satıcıların bir araya geldiği, gelişmiş enerji alt yapısına sahip gerçek bir enerji merkezi haline getireceğiz” cümlelerini kaydetti.